İlk işi, SSCB’nin yerini alan Rusya Federasyonu’nun ilk başkanı Boris Yeltsin’in altından kalkamadığı Çeçen direnişini tasfiye etmek oldu. Emrine girmeyen işadamlarının varlıklarına el koydu. ABD’nin Afganistan ve Irak işgalleri konusunda sessiz kaldı. Gürcistan’ı böldü. Ermenistan’ı destekleyerek Karabağ işgalinin bitmesini engelledi. Kırım’ı işgal etti. Suriye’de yaklaşık bir milyon insanın katledilmesini sağladı. Türkiye’deki Kafkas liderlerini bir bir infaz ederek korku saldı. ABD ve Avrupa seçimlerine müdahale etmekle itham edildi. Kurduğu medya organları ile Türkiye ve Erdoğan düşmanlığını besledi. Son olarak da Libya’da bir eşkıyayı destekleyerek Türkiye ile karşı karşıya geldi.
PKK-PYD’nin Moskova’da büro açmasına izin verdi. İran, İsrail ve ABD ile birlikte Suriye’de sözde PKK devleti kurulması için siyasî, iktisadî, askerî, istihbarî ve lojistik destek sağladı. Astana ve Soçi’de verdiği hiçbir sözü tutmadı. ABD, Kudüs-ü Şerif’i İsrail’e peşkeş çekmeye çalışırken sessiz kalarak destek verdi. Batıda pek çok istihbarat elemanını zehirleyerek infaz ettirdi. Türk Cumhuriyetlerindeki KGB eskisi yöneticilere destek vererek, Türkiye ile güçlü bağ kurmalarına engel oldu. Söz verdi tutmadı. İmza attı gereğini yapmadı. Üç-beş asırlık sıcak denizlere inme ve Türklerin önünü kesme hayalinden de hiç vazgeçmedi.
Kimden söz ettiğimizi biliyorsunuz. O, Yahudi-Masonların kurduğu Fransa ve ABD’den sonra üçüncü devlet olan ve dağılan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’nin istihbarat örgütü KGB’nin yetiştirdiği sinsi bir câsus. Sevimli gözükmek için kendini ne kadar zorlasa da içi yüzüne yansıyan güvenilmez bir lider. Büyük çoğunluğu Yahudi olan ve Rothschildlerin büyük hükümranlık alanı Rus derin devletinin has adamı. Muhteris, kurnaz, sinsi, acımasız, öldürtmekten çekinmeyen, ilkesiz, Türk ve Müslüman düşmanı. O, Yahudi tahakkümü altındaki mâzisi karanlık Rus devletinin satranç tahtasındaki görünür şahı. Gücü şahsından değil, her şeyi askerî güç kullanarak çözmekle meşhur derin devletinden alıyor.
İşte o; Halep, Hama, Humus, Guta, Şam ve son olarak da İdlib’de çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek, kar-kış demeden Sünni Müslüman halka acımasızca bomba yağdıran, Türkiye’ye yönelik kürüme operasyonu yapan bir ruhsuz. Onu ve devletini; Rusya’ya yönelik Türkiye’de neşredilmiş az sayıdaki ve belki de en iyi eser olmaya aday “Deli Petro’dan Putin’e Derin Rusya” kitabının yazarı, Türk-İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Telman Nusretoğlu’na sorduk. Keyifle okuyacağınız ve başkalarının da okumasını arzu edeceğiniz pek faydalı bir mülakat çıktı ortaya.
En Çok Okunan İçerikler
05 Kasım 2023
08 Kasım 2023
09 Kasım 2023
09 Kasım 2023
08 Kasım 2023
17 Mayıs 2023
01 Haziran 2023
15 Temmuz 2023
17 Mayıs 2023
15 Mayıs 2023