Hürriyet'in ‘karargâh rahatsız' manşeti 28 Şubat'ın azgın savunucu Sedat Ergin'i koltuğundan etti. Dün koltuğa Fikret Bila oturdu.
Fikret Bila gelince Hürriyet değişir mi? Bunu beklemeye gerek yok, değişmez. Fikret Bila zaman kazandırmak için bir tuzak. Kaldı ki Fikret'in zihniyeti ile Özkök'ün, Ergin'in zihniyeti arasında sadece ton farkı var, o kadar.
Hürriyet'in başına kimin geçtiğinin bir önemi yok. Zira Hürriyet'i ne göstermelik patron Aydın Doğan ve ailesi, ne de Genel Yayın Yönetmenleri yönetir. Bunlar yediemin ve emir eridirler.
Biri çıksa Aydın Doğan'ı Hürriyet'ten kurtarsa, Aydın Doğan ölene dek dua eder. Servetinin yarısını bile bağışlar.
Çünkü Hürriyet'e bekçilik yapmak zor iştir. Mal sizin olmadığı ve emir büyük yerden geldiği için emre itaat etmemek gibi bir seçenek yok önünüzde. Aydın Doğan'ı ihtiyarlatan şey de bu olsa gerek.
Logosunun yanındaki bayrak ve slogana bakarak Hürriyet'i anlamaya kalkarsanız duvara toslarsınız. Çünkü o mevkute Türkiye, devlet ve millete taammüden kast etmek için kurulmuş bir yayın organı.
Bir ülkede Hürriyet tipi gazeteler var ise o ülke henüz yeterince özgür olmamıştır. Çünkü 70 yıldır Hürriyet'in her yaptığı yanına kâr kalmıştır.
Son yediği haltta da kuyruğu dik tutmaya çalışan Hürriyet'in gizli yönetimi “özür” dilemek yerine “üzgün” olduğunu dile getirmek oldu.
“Affedersiniz bir eşeklik ettik” demek yerine bir sütuna “üzgün” olduğunu yazıyor, diğer sütuna Türk Silah Kuvvetleri'ni aşağılayan bir karikatür koyuyor.
Bir yanda kurnazca tevriye sanatını kullanıyor. Yani en yakın anlamla tevil yapıyor. Diğer yanda yayınladığı karikatüre Kuzey Irak Kürt Yönetiminin bayrak renklerine boyanmış kapı kolunu koyarak Türk Ordusu'na “uyuyoruz bizi rahatsız etmeyin” dedirtiyor.
Aynı zamanda şair olan Şeyhülislam Yahya Efendi, Nef'i mahlasıyla yazan Ömer b. Mehmed'i methüsena eden şu dörtlüğü yazar ve Nef'i'ye ustaca ‘kâfir' der:
Şimdi hayli sühanverân içre
Nef'imanendi var mı bir şair
Sözleri seba'-i mu'allakadır
İmrü'l-Kays kendidür kâfir
Usta şair Nef'i altta kalacak değildir şu cevabı verir:
Müftü efendi bize kâfir demiş
Tutalım ben O'na diyem müselman
Lâkin varıldıktan ruz-ı mahşere
İkimiz de çıkarız orda yalan
Nef'i başka bir dörtlüğünde ise kendisine kelp (köpek) diyen Tahir Efendi'ye şu meşhur karşılığı verecektir:
Tahir efendi bana ‘kelp' demiş
İltifatı bu sözde zahirdir,
Maliki mezhebim benim zira,
İtikadımca kelp Tahir'dir.
Bu kadar ustaca değilse de Hürriyet'in karikatürde yaptığı da bundan farklı değil. İster ‘suyu ısınan karikatürist, kankası Sedat'a destek vermiş' deyin, isterse de ‘karanlık Hürriyet, yedi bir herze' deyin. Ama eser ortada.
‘Aydın Doğan' adı kaldırılıp başka bir emanetçi getirilse de Hürriyet bu karanlık güruh elinde kalmaya devam ettiği müddetçe Türkiye'ye huzur gelmez.
Devleti yönetenlere diyoruz ki, tarihten ders alın. Bu güne kadar yapıldığı gibi Hürriyet'e acırsanız acınacak hâle gelirsiniz, getirilirsiniz!
Ya şimdi gereğini yapın, ya da bir daha Hürriyet'ten şikâyet etmeyin!
Size ‘Hürriyet almayın, Hürriyet okumayın' demiyoruz. Desek de yapmazsınız. Duramazsınız.
Ama Hürriyet'i hadım etmez, Hürriyet'in varlık nedenini yok etmezseniz, Hürriyet'in hizmet ettiği kolları budamazsanız ve Hürriyet'i hürriyetine kavuşturmazsanız bu akbaba daha çok üşüşür üstünüze.
En Çok Okunan İçerikler
08 Kasım 2023
09 Aralık 2023
08 Kasım 2023
09 Kasım 2023
05 Kasım 2023
17 Mayıs 2023
15 Temmuz 2023
01 Haziran 2023
17 Mayıs 2023
15 Mayıs 2023