Mart'ın sonu ‘bahar’ değil ‘hâr’ oldu

 Türkiye’nin en şâibeli seçimi şüphesiz 1930 ve 1946’da yaşanmıştı. O gün bugündür ufak tefek sıkıntılar meydana gelse de, Türkiye başarılı seçimler yapabilmiş nâdir ülkelerden...
 
Ancak bu seçime yine içinde CHP’nin de yer aldığı ‘Millet İttifakı’ maskesiyle FETÖ ve PKK elinin özellikle de İstanbul sandıklarına değmesi, seçimin en tartışmalı yönünü oluşturdu. Bu da Türkiye’nin bir asırlık CHP meselesine bir kez daha dikkat çekilmesine yol açtı.
 
Aslında FETÖ’nün sosyal medya ve sahada yürüttüğü fiili kampanya ile HDP kimliğine bürünmüş PKK’nın silahlı tehdidi bugünün açık bir işaretiydi. Buna HDP Eşgenel Başkanı'nın müttefikleri CHP’nin Ankara ve İstanbul adaylarına yönelik tehdidini de eklediğimizde; hem netice, hem de seçim sonrası yaşanacaklar sürpriz sayılamaz.
 
İstanbul’un neticesi henüz belli değil ise de, Ankara başta olmak üzere CHP, HDP ve İyi Parti’nin elindeki belediyelerde bu iki terör örgütünün neler yapabileceğini tahmin etmek hiç de güç değil. Şeytana pabucunu ters giydirecek tecrübelere sahip bu iki terör örgütünün, belediyeleri kendine maddî ve manevî sığınak yapacağından şüphe duymamak gerek.
 
Nasıl ki körle yatan şaşı kalkarsa, teröristin akıl ve ödünç oyu ile seçim kazananlar bunun bedelini de ödemeye hazır olmalı.
 
İşte bu çerçevede hazırladığımız dosyamızda sıraladığımız maddelere, devletin özellikle de istihbarat örgütlerinin ihtimam göstermesi şart. Zira bu partiler ve kazandıkları belediyelerin masalarında, Türkiye’yi zayıflatacak PKK ve FETÖ’ye yönelik bir diyet olacak.
 
Yani diyoruz ki, artık isteme sırası Kandil ve Pensilvanya’da, verme ya da diyet ödeme sırası ise Millet ittifakı üyesi partilerde, özellikle de CHP'li belediyelerde. Ya verip Türkiye'nin altını oyan terörü finanse edecekler, ya da istifa!
 
İç sayfalarımızda Kandil ve Pensilvanya’nın muhtemel talep listesinin yanı sıra, komşumuz Ukrayna’daki ‘komedi’li seçimler, beyaz yakalı terörist Soros’un Macaristan ve AB’de oynadığı oyunlar, Güney Afrika yerlilerinin gasp edilen topraklarını geri alma mücadelesi, Japonya’daki imparator değişimi, Arap rejimlerinin İslam ve Müslümanlarla mücadelesi gibi dosyalar yer alıyor.
 
Geçen haftalarda duyurduğumuz üzere, İngiliz Müslüman gazeteci Yvonne Ridley ile müfessir Mahmut Toptaş hoca da aramıza katıldı. Bundan sonra 15 günde bir Gerçek Hayat bünyesinde yer alacaklar.
 
31 Mart seçimlerine yönelik kapsamlı dosyamızda ise İzmir’den Güneydoğu’ya, batıdan yükselen ahlâksız çığlıktan cemaatlerin seçimlere etkilerine ve AK Parti’nin en temel ihtiyacı olan Yusuf Ruhu’na dönmesine dair değerlendirmeler yer alıyor.
 
Haftaya buluşabilme niyaz ve selam ile