‘Emekli maaşlarına %25 zam yaptık ama maaşınız artmayacak’ demenin Türkçesi: 2024 mart seçimlerinde bize rey vermeyin!

Düzeltmek adına bozmak, nalıncı keseri gibi davranmak, iktidarlardan bağımsız olarak Ankara’nın 100 yıllık geleneğidir. Çünkü Ankara, bürokrasinin esareti altında.

Asıl olanlar hep çile çeker ve hesap öderken, millete efendilik taslayan Ankara bürokrasisi siyasi görüşünden bağımsız olarak hiçbir zaman bedel ödemedi.

Son günlerdeki enflasyon, kira, kur, maaş, emekli maaşı, vergi artışı, enerji fiyatları meselesinin gerçek fâili rantiyeciler falan değil, bizatihi bürokrasi ve onları çalıştırdığını zanneden siyasilerin çıkardığı krizdir.

Bu enflasyon ve zam açmazlarının asıl müsebbibi, korona plandemisinde “tek dünya, tek sağlık, tek gelecek” diye küreselci çetenin değirmenine su taşıyıp dengeleri bozan ve bugünlerde hiçbir şey olmamış gibi susan Sağlık Bakanlığı ve bürokrasisidir.

Sağlık Bakanlığı şimdi de tıp çevrelerinin konuşmasını yasaklıyor.  Yapılan şey, Tarım eski Bakanı Bekir Pakdemirli “bakanlığıma da mâl olsa bu kanunu çıkartacağım” diyerek savunduğu gıda ve beslenme konusunda getirilmek istenen ama başarılamayan yasağın bir benzeri. Ondan tecrübe edilerek formüle edilmiş.

Tıp ve sağlık konusunda konuşmayı sınırlayan ve hatta yasak eden yeni yönetmelik küreselcilerin "tek sağlık" politikası dışına çıkılmasını engellemek için yapılan bir düzenleme. Öte yandan modern tıbba güven çok diplerde. Milyonlarca insan tedavi için alternatif arayışında. Bunu görüyor ve özünde engellemeye çalışıyorlar. Tıp despotizminin modern tıpçıları hedef gösterip, alternatif tedavilerin önünü tıkama çabası bu…

Eden bulur.

Susan suç ortağıdır.

Kurunun yanında yaşlar da yanar.

Ettik buluyoruz, sustuk cezasını çekiyoruz. Kuru olsak da yaşlarla beraber yanıyoruz.

‘MAAŞLARINIZA %25 ZAM YAPTIK AMA MAAŞINIZ ARTMAYACAK’

Şu ülkede emeklilik sisteminin oynandığı kadar belki de başka bir şeyle oynanmadı.

Şimdi ise maaş zammı oyunu oynanıyor.

‘Emekli maaşlarına yüzde 25 zam yaptık’ diyen Ankara aslında maaşa zam falan yapmamış.

Mâlum seçime az bir zaman kala emekli maaşlarının tabanı 7.500.-TL olmuştu. Son günlerde ise “emekli maaşlarına %25’lik 6 aylık enflasyon farkı ve refah payı artışı yapıyoruz” dediler.

Herkes ve medya 7500.-TL’lik maaşların yüzde 25’lik artışla 9.375 lira olduğu zannetti. Sağdan sola tüm medya “2023 en düşük emekli maaşı 9 bin 375 lira oldu” diyerek haber yaptı.

Temmuz maaşları yine 7.500 lira olarak yattı. Zannedildi ki yetişmedi, farklar da yatırılacak. Medya da böyle haber yaptı.

Çalışma Bakanı birkaç gün önce zam farklarının maaş hesaplarına cuma günü yatacağını duyurdu. İnsanlar hesaplarına baktı, yatan bir şey yoktu. Bakan bey başka bir şeyden söz ediyormuş meğer ve anlaşıldı ki, emekli maaşlarına %25’lik 6 aylık enflasyon farkı ve refah payı artışı dedikleri şey maaşlara yansımayacakmış. Yani emeklilerin maaşları yüzde 25 arttı ama alacakları maaş aynı kaldı.

Bu muazzam hesap karşısında toplum küçük büyük bütün dilini yutmuş durumda.

Vergilerimiz, kiralarımız, temel ihtiyaç maddelerinin fiyatı her dakika artıyor.

Emekli maaşları da arttı ama dediğimiz gibi kâğıt üzerinde… Neymiş efendim kök maaşı artmış ama bu durum maaşa yansımıyormuş.

Sizin kök maaşınızdan, hesap biçiminizden millete ne?

MEVDUAT DEPOSU ANKARA

Türkiye’nin en büyük banka mevduat deposu memur/bürokrasi şehri Ankara olduğunu biliyoruz.

Ayrıca iktidara rey vermeyenler de onlar. Verselerdi Ankara belediyesi kaybedilmezdi.

Size rey verenler 7.500 lira emekli maaşı alan garibanlar.

Kiracı olan onlar.

Zar zor geçinen veya geçinemeyenler yine onlar.

Ama çoğunluğu size rey vermeyenin taban maaşını 11.848 liradan 22.017 liraya yükselten siz, çoğunluğu size rey verenleri mağdur etmeyi siyaset mi sanıyorsunuz?

Bu yetmezmiş gibi Cumhurbaşkanı Yardımcısı “yılbaşına kadar yeni vergi artışı olmayacak” diyor. Lütfetmişler. Keşke firene basmasalarmış. Daha da artırıp enflasyonu Lübnan, Venezuela ve Suriye’ninkine benzetseydiniz, ne farkı kaldıysa.

ANKARA’YA SORULAR

Siz hiç maaş veya emekli maaşınızdan daha yüksek bedelle kiracı oldunuz mu?

Size birileri ‘maaşınızı yüzde 25 zam yaptık ama bu maaşınızın artacağı mânâsına gelmeyecek’ dedi mi?

Siz hiç vergi artırarak, enerji fiyatlarını yükselterek enflasyonla baş etmiş bir ülke gördünüz mü?

Sizin hiç ‘seçim öncesi kur durağandı, seçim sonrası biraz dengeye geldi’ diyen bir Cumhurbaşkanı yardımcınız oldu mu?

İŞİN TÜRKÇESİ

Emekli maaşlarına %25 zam yaptık ama maaşınız artmayacak demenin Türkçesi, ‘2024 mart seçimlerinde bize rey vermeyin’ demektir.

Ayrıca bu satırdakiler yazanın değil milletin söyledikleridir.

İster anlayın, isterseniz de anlamayın, zîra milletin dar gelirlisi de orta hallisi de size kızgın. Sizi güçlü bir rakibiniz olmadığı ve millî hasletleri yüzünden destekliyor.

Ele güne karşı sizi savunsalar da bu kez kızgınlık öyle böyle değil.

ÇÂRE BELLİ

Bu enflasyonu durdurun ki bu zor değil.

Sokakta yürümekte olan biri “ortada devlet yok ki hesap sorsun” diyordu. İnsanlara bunu söyletmeye kimsenin hakkı yok. Öte yandan idamı getirecekseniz getirin artık. Ölen öldüğüyle kalırsa vebali gelir sizi bulur.
Vergileri/faturayı dar gelirliye değil, ekranda deprem yardımı şovu yapıp ödemeyenlere kesin.

Faturayı millete değil, 100 yıldır milleti ev sahibi yapamayan bürokrasi ve siyasetçilere ödetin.

Depremin hesabını millete değil, doğru proje, doğru şehirleşme, doğru inşaat, doğru denetim yapmayan, doğru mevzuat çıkarmayan ve mevzuatı dolananlara kesin.

Emeklilik sistemi ile ikide bir oymaktan vazgeçin.

İnsanların ümitlerini boşa çıkartmayın.

İthal bakan ve banka başkanlarıyla Batının köhnemiş politikalarının çâre olmadığını artık görün.

Türk parasını altın karşılığı değerlemek ve altın karşılığı basılır hâle getirmeden bu işin altından kalkamayacağınızı görün.

Kamunun 5 milyonu aşan bir çalışan ihtiyacı yok, sayıyı azaltın.

Kamu çalışanlarının milletin kaynaklarını çarçur etmesinin önüne geçin.

Artmayacak maaşı artmış gibi göstermeyin.

İnsanların çoğu hiçbir şeye ses çıkarmaz ama geçinemezse çâre arar.

2001-2002 Türkiye’sinde çâre arayan milletin sizi tercih ettiğini, 22 yıldır da ardınızda durduğunu ve çekilirse Türkiye’nin ve milletin başına neler geleceğini birazcık düşün.

Bizden söylemesi, Mart 2024 de seçim var seçim.

MEMUR ÇALIŞANI DA AEMEKLİSİ DE ASİL, SSK VE BAĞKUR'LU 3. SINIF VATANDAŞ
 

Ve adaletin ve teamüllerin gereği olması gereken, ayrıca da sözü verilen durum...Ama maalesef adaletsizlik gerçekleşti ve söz tutulmadı.. pic.twitter.com/FOJpvmZkHA

— Erkan İvaz (@IvazErkan) July 31, 2023