Etkinlikler • 10 Eylül 2011 Cumartesi
Tuba Metin
Özgür Açılım Platformu, her hafta düzenli olarak yaptığı derslerinde bu hafta Gıda Güvenliği Hareketi lideri Kemal Özer’i konuk etti. Kemal Özer, Kuran-ı Kerim’de gıda söz konusu olunca dikkatleri çeken bir ayrıntıya işaret ederek konuşmasına başladı. Özer’e göre, ayetlerde geçen “rızıkların temiz/helal olanları”ndan kasıt çok iyi anlaşılmıyor. Fahrettin-i Razi ve Ömer Nasuhi Bilmen haricinde hiçbir müfessirin ayette geçen “temiz rızıklar”a dikkat çekmediğini ifade eden Özer, asrımız müfessirlerinin konuyla ilgili bir şerh düşmeyişini irdeleyerek devam etti.
Konuşmada dikkat çeken başlıklar şöyleydi.
Özer, Müslümanca olmayan bir yaşam biçiminin vahim sonuçlar ortaya çıkardığını öne sürdü. Çağımızda hastalıkların biçim değiştirdiğini, önceden hastalıkların yapısının ölümcül ve bulaşıcı olduğunu günümüzde ise hayat kalitesini düşüren, sürekli ve stabil hasta tutan hastalıkların toplumun geneline hakim olduğunu belirtti. Her açıdan insanın verimliliğini azaltan bu hastalıkların en temel nedenini gıdanın kalitesizleşmesine bağladı. Özer’e göre iki tür açlık vardır; fiziki açlık ve biyolojik açlık. Fiziki açlık herhangi bir şekilde giderilebilirken, biyolojik açlığın giderilmesi bedene alınan gıdanın kalitesine bağlıdır.
Yaşamın kaynağı ve insanlığın ortak mülkü olan tohumun siyasi bir malzemeye dönüştürülmesi ve bu kaynağı şirketlerin mülkleri haline getirilmesinin insanlığın geleceği açısından ne denli tehlikeli bir boyuta doğru ilerlediğine dikkat çekti. Yaşamın kaynağının gitgide yokedildiğini, silaha dönüştürüldüğünü ifade etti.
Genetik müdahale içermediği iddia edilen hibrit teknolojisinin üreme fonksiyonlarını altüst ettiğini, ve bunun üreticiyi tohum şirketlerine bağlayan kasıtlı bir girişim olduğunu ifade etti. Üreme fonksiyonları yok olmuş gıdaları tüketen insanlığın da üreme fonksiyonlarının bozulacağını belirtti. GDO’nun fıtratı tahrip eden, biçimi yok eden şekli bir tarafa bırakılacak olursa sağlık açısından karşımıza çıkardığı fatura da çok ağırdır. Bu meselede fıkıhçıların çözüm üretmeye açık olması şarttır. Fıkıh alanında ihtisaslaşmanın gerekliliği üzerine duran Özer, çapraz eğitimin şart olduğunu ve fıkıhçıların belli alanlarda uzmanlık sahibi olmaları gerektiğini, ve bu alanlarda fetvalar vermeleri gerektiğini belirtti.
Kemal Özer gıdalar konusunda şu tavsiyelerde bulundu:
-Ttam buğday un tüketilmeli.
-Şeker; obezite, siroz, böbrek yetmezliği gibi problemlerin ana nedenlerindne biri. Bu sebeple işlenmiş şeker kullanılmamalı, şeker ihtiyacı bal, pekmez… veya meyvelerden sağlanmalı.
- Kimyasal işleme tabi tutulmamış kaya tuzu kullanılmalı.
-Mutlaka günde bir kaşık çörek otu kullanılmalı.
-Mevsimi dışında meyve, sebze kullanılmamalı.
-Bol miktarda hurma tüketilmeli.
-Katkı maddesi içeren, endustriyel ürünlerden uzak durulmalı.
Moral Fm'de: İyi gıda iyi gelecek
TVNET Sağlık Raporu'ndayız
Kontv'de Düzlem programının konuğuyuz
TV24'de küresel tuzakları konuşuyoruz
Sultanbeyli'de konferans ve imza
8 Ekim 2018 Ankara KAGEM Konferansı
İFAM'da gençlerle buluştuk
Ömer Öztürk Talebe Yurdunda konferans